Bursa lafını duyan herkesin ilk aklına gelen hiç şüphesiz kestane şekeridir. Burada ünlenmesinin sebebi ise kestanelerinin iri olmasıdır. Adına türküler yazılan Uludağ bölgesinde yetişen kestanelerden yapılan şekerler önceden evlerde yapılırken, 1930’dan itibaren ticarileşerek dükkânlarda satılmaya başlar.
Kestanenin hikayesi..
Önceleri Bursa kestaneleri vakıftır, diğer bir deyişle ücretsiz. Rivayete göre padişahın Kavaklı Camii’ni yaptırdığı yerin bahçesine günümüzde hala yaşayan çınarı köy halkından biri diker. Bu durum Padişah’ın çok hoşuna gider ve diken kişinin bulunmasını ister. Karşısına ayakta durmakta zorlanan ihtiyar getirilince ‘’Dede, şimdi değneği havaya at düşene kadar dile benden ne dilersen’’ der. İhtiyar da ne dilesin ‘’Bursa kestaneleri vakıf olsun’’ O zamandan sonra kestane ağaçları kuruyana kadar vakıf olur.
Tadıyla konuşturan Kestane Şekeri
Bursa’yı tadıyla dünyaya tanıtan, bir kere tadına bakanı bağımlısı yapan lezzet… Kestanenin haşlanıp şerbetlenerek damağınızda unutulmayacak tat bırakmasını sağlayan Bursa, bir teşekkür için bile gidip görülebilir. Rejimi unutup her çeşidinin tadına bakmaktan kendinizi alıkoyamayacaksınız. Geride sizi bekleyenler için paket paket almayı, onları bu tattan mahrum bırakmamayı ihmal etmeyin 🙂
Ağzınız kadar gezinizi de tatlandırmak isterseniz KAZDAĞI TUR’un Bursa Turu’na bakabilirsiniz.
