Akçay & Buldan & Pamukkale

İlk gün akşam 22.00’da hareket ediyoruz. Manisa - Alaşehir - Buldan yolu üzerinden sabah saatlerinde Buldan’a varıyoruz.

Buldan’da kahvaltımızı yapıyor ve gezintimize başlıyoruz. Kumaş-bez dokumaları ile ünlü Buldan’da el emeği göz nuru ürünleri hayranlıkla izliyor, arzu eden misafirlerimizle alışveriş yapıyoruz. Ardından turumuza Denizli ile devam ediyoruz.

Pamukkale antik kenti Hieropolis ilk durak noktamız. Muhteşem doğa harikası travertenlerin, kar görünümlü akan suları içinde adeta sonsuz bir beyazlığın keyfini yaşıyoruz. Antik kenti gezerek, Pamukkale’ nin kırmızı rakibi, kırmızı su bölgesi olarak bilinen Karahayıt Bölgesine geçiyoruz. Çevresinde görkemli uygarlıklar kurulmasını sağlayan ve 1200 yıl önce Romalılar döneminde kutsal sayılan kırmızı suyu, bugün de birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan şifalı suyu görüyoruz. Ardından akşam yemeği ve günün yorgunluğunu atmak için otelimize dönüyoruz.

Pamukkale & Eğirdir & Konya

Otelde sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra yeni bir batık kent olan Kaklık Mağarasına geçiyoruz.

Yer altında oluşan sarkıt ve dikitlerle birlikte, duvarlarda bulunan yosun ve sarmaşıkların büyüdüğü mağarada yeşilin bütün tonlarına şahit oluyoruz. Işığın etkisiyle son derece ilginç güzellikler sunan bitkilerle Kaklık mağarası gezimizi tamamlıyoruz.

Bozkurt- Dinar üzerinden Isparta’ya gidiyoruz. Genelde camgöbeği renginde olan, bazı gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında yedi renkli olarak anılmakta olan Eğirdir gölü civarında öğle yemeğimizi yedikten sonra Karaağaç üzerinden 17: 00 gibi Konya’ya varıyoruz.

Birçok medeniyete ve İslam alimine M.Ö. 7000’li yıllardan itibaren ev sahipliği yapmış, ney dinletisiyle kendinizden geçeceğiniz, Mevlana Celaleddin Rumi ile özdeşleşmiş, tarih kokulu bir şehir KONYA…

Konya’da ilk durağımız Şems Türbesi. Muhammed’in ahlakını örnek alan Şemseddin-i Tebrizî, devamlı bir arayış içerisinde olmuş, manevî bir işaret üzerine de Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’yi arayıp bulmuştur. Mevlana'nın can dostu Şems, Mevlana’ya çok yakın olduğu ve zamanın çoğunu alıp halktan uzaklaştırdığı düşüncesiyle öldürülmüştür. Şems Türbesinden sonra durağımız Aleaddin Tepesi ve Mevlana Müzesi. Müzeyi gezdikten sonra serbest zaman veriyoruz. Özellikle Konya’nın unutulmaz lezzetlerinden etli ekmeği, tandırı veya Mevlana pidesini deneyebilirsiniz. Serbest zaman sonunda saat 19:30’ da Mevlana Kültür Merkezi önünde buluşuyoruz.

17 Aralık 1273’te dünyaya gözlerini kapatan Mevlana, Rabbine olan bağıyla ve duyduğu aşk ile ön plana çıkmıştır. Bu nedenle ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak görüyor ve Allah’a kavuşacağı bu gün için düğün günü anlamına gelen ‘Şeb-i Arus’ sözcüğünü kullanıyordu.

Bu şekilde kutlanmaya başlanan Şeb-i Arus gösterilerine bizler de katılıyor ve maneviyat dolu saatler sonrası dinlenmek üzere Afyon’da bulunan otelimize doğru yola çıkıyor ve günün tatlı yorgunluğunu otelimizde atıyoruz.

Afyon & Kütahya & Akçay

Sabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra otelin bize sunulan olanaklarından faydalanıyor ve belirlenen saatte otelden ayrılıyoruz. Afyon-Kütahya-Balıkesir yolu üzerinden akşam 20.00’da Akçay’a varıyor, bu keyifli yolculuğumuzun sonuna geliyoruz.

Bir sonraki gezimizde buluşmak dileğiyle!