Medeniyete, tarihe, bilime, uygarlığa ışık tutmuş, geçmişle günümüzün bir arada olduğu antik yerleri keşfetmeye hazır olun…
Yola çıktığınızda ilk durağınız, önceleri köyün güzelliğini gizlemek amacıyla adına çirkince denilen, meyve şaraplarıyla ünlü yeşillikler içindeki Şirince olabilir… Rivayete göre civardaki köylerin ‘’yaşadığınız yer güzel mi?’’ sorusuna verdikleri cevaptır; Çirkince. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise köyü İzmir Valisi Kazım Dirik Paşa ziyaret eder. ‘’Böyle güzel bir yer Çirkince olamaz; olsa olsa Şirince olur.’’ diyerek adını değiştirir. İzmir Valisi’nin hakkını verdiği bu şirin kasabada meşhur çöp şiş ile midenizi şenlendirebilir ardından da rum mimarisi evler arasında yürüyerek yediklerinizi eritebilirsiniz. Köyden çıkmadan bu güzel köyü anlatacaklarınıza da alkollü ya da alkolsüz meyve şaraplarından alabilirsiniz.
Tarihin kalbi Efes Antik Şehri…
Bülbül Dağı’nda Hz. İsa’nın ölümünden sonra Meryem Ana’nın buraya yerleştirildiğine ve hayatına burada son verdiğine inanılan, günümüzde kiliseye çevrilmiş, hac ve ibadet yeri olarak kullanılan Meryem Ana’nın evi bulur. Kutsal kabul edilen çeşmeden su içmek, dilek duvarına adak kâğıdı bırakmak umutlarımız için bir kapı…
Dünya Mirası olarak tescil edilen tarihten büyük izler getiren antik Yunan kenti Efes Antik Şehri…En güzel yapıları UNESCO Dünya Mirası Celsus Kütüphanesi ve tiyatro alanı önünde gidip de fotoğrafı olmayan yoktur. Tarih, sanat ve kültürün arasında yürüdüğünüz dünyaca ünlü bu kenti unutamayacaksınız…
Gezinin devamı…
Gezinize yorgunluğunuzu atmak için tarihte önemli ticari limanlardan biri olan, günümüzde ise gözde tatil beldeleri arasında yer alan Kuşadası ile devam edebilirsiniz. Hareketli sokaklarında gezinti ve alışveriş yapabilir, meşhur kumrudan yiyerek gezini taçlandırabilirsiniz!
